Page 145 - Adnan Ataç - Varoluş Üzerine
P. 145

Kendine Yabancılaşan İnsan


           İnsan hep kendini bilmek ve kendi olmak ister. Ancak toplumun dayattığı değerler,
           paradigmalar ve yargılar yüzünden oluşan uyumsuzluklar aidiyeti azaltır. Kocaman
           bir dışlanmışlık, yalnızlık ve yabancılaşma başlar. Olan biten her şeyden rahatsız
           olmaya başlayan insan, derin yalnızlığı içinde her şeyi unutmak ve her şeye itiraz
           etmek ister.

           Ne kadar tüketilirse o kadar zengin olunacağından başlayan, pragmatist ve egoist
           anlayışların hakim olduğu ahlak değerleri, içi boş ve aldatıcı sloganlar insanları
           sorgulamaya iter. Bu yaklaşım ve yaşam tarzlarına uyum sağlamak hatta
           kabullenmek zorunda olmak insanın varlık değerleri ile örtüşmediğinde gerilim ve
           çatışma başlar.

           İnsan, doğadan gelmiştir ve doğaya bağlıdır. Doğa ile ilişki kurmadığında
           yeteneklerini geliştiremez. Ancak doğanın değişmez ve ayrıcalıksız kendi kuralları
           vardır. Bunların farkında olmak ve anlamak insanı güçlendirir. Ancak insanın kendi
           kültür dünyasını yaratmak istemesiyle her şey değişir ve doğayla yabancılaşma
           başlar.

           Bu ikilemle başlayan yolculukta, bu türden bir yabancılaşma doğaya karşı
           özgürleşme ise, yaratılan yeni kültür dünyası ve değerler karşısında tutsaklaşma
           nasıl kabul edilebilir.
                                                                                       Adnan Ataç
   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150