Page 9 - Adnan Ataç - Varoluş Üzerine
P. 9

Düşlerdeki Gerçeklik



              Düş, hem hayal etmek hem de rüya. Hem gözler açıkken, hem kapalıyken. Hem
              gündüz, hem de gece. Düş kurmaya dünyayı algılamak için olmazsa olmaz olan
              sistematik düşünmek olarak da bakılabilir, gerçekliğin acımasız katılığına hayaller,
              renkler, sisler, bulutlar ekleyerek ruhun derinliklerinde zenginleştirmeye çalışmak
              olarak da bakılabilir.

              Tümüyle gerçeklerden yansıyan bir dünyada düş kurmak, gerçeğin en
              belirlenmişliğinde, bir belirsizlik yaratarak yeni ufuklar açan zihnin bir eylemi
              gibi. Mutluluk veren, sevimli, yaşama anlam katan, katlanılabilir kılan büyülü bir
              dost gibi. Bu dünyayı daha yaşanılabilir kılmanın yanı sıra belki de bilinmeyen
              dünyalara kapı aralar gibi.


              Yüzleşilen gerçek ile güçlü düşlerin çatışmalarını varlığının her anında hisseden
              insan, gerçekliğin tüketen apaçıklığı ile yabancılaşma yerine, kendi isteği ile
              yanılsamayı seçer. Yaratıcılığı ile yeni gerçeklikler, yeni dünyalar kurgular. Sanki
              sezgileriyle var olmasını dilediği yeni kaçma ve sığınma alanları arzular gibi.

              İnsanın olaylar ve olgular dünyasını anlamak ve anlatmak arzusuyla ürettiği,
              içindeki gizlileri yansıttığı fanteziler belki de sanatın ve fotoğrafın asıl alanıdır.

                                                                                      Adnan Ataç
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14