Page 1 - Adnan Ataç - Varoluş Üzerine
P. 1
Düşlerdeki Gerçeklik
Düşlerdeki Gerçeklik: Düş kurmaya dünyayı algılamak için sistematik düşünmek olarak da bakılabilir, gerçekliğin Fotoğraf Sanatıyla
acımasız katılığını hayaller, renkler, sisler, bulutlar ekleyerek ruhun derinliklerinde zenginleştirmek olarak da
bakılabilir. Yüzleşilen gerçek ile güçlü düşlerin çatışmalarını varlığının her anında hisseden insan, yabancılaşma Ruhun Ötesindeki Bedenler Kendine Yabancılaşan İnsan
yerine, kendi isteği ile yanılsamayı seçer. Yaratıcılığı ile yeni gerçeklikler, yeni dünyalar kurgular. Sanki sezgileriyle
var olmasını dilediği yeni kaçma ve sığınma alanları arzular gibi. Varoluş Üzerine
Ruhun Ötesindeki Bedenler: Bedenlerini kontrol ederek ruhlarındaki aşkı ifade edebilme yeteneğine sahip dansçılar
güzelliğin, estetiğin ve zerafetin doruk noktasındadır. İnsan bedeninin en kusursuzu ve en mükemmeli yakalamaya
çalışan halini görürüz. Adeta varoluşun en üst anlatımı gibi. Dansçı, estetize hareketlerle şeyi, kendi bağlamından Düşlerdeki Gerçeklik
çıkarıp özüne dönüştürür, gerçek durumları değil gerçeğin zihinsel tasarımlarını bedensel yetilerle yansıtır. Bir Ruhun Ötesindeki Bedenler
dansçının amacı gerçeğin ötesinde duygusal deneyimler yaşamak, beden hareketleri ile soyutlamalar ve yeni algılar
yaratmak olmalı. Kendini aşabilen özgür ruhlar olmalı. Fotoğraf Sanatıyla Varoluş Üzerine Kendine Yabancılaşan İnsan
Kendine Yabancılaşan İnsan: İnsan hep kendini bilmek ve kendi olmak ister. Ancak toplumun dayattığı değerler,
ve yargılar yüzünden kocaman bir dışlanmışlık, yalnızlık ve yabancılaşma başlar, pragmatist ve egoist anlayışların 1 - 2 - 3
hakim olduğu ahlak değerleri, içi boş ve aldatıcı sloganlar insanları sorgulamaya iter. İnsanın kendi kültür
dünyasını yaratmak istemesiyle her şey değişir ve doğayla yabancılaşma başlar. Bu türden bir yabancılaşma doğaya
karşı özgürleşme ise, yaratılan yeni kültür dünyası ve değerler karşısında tutsaklaşma nasıl kabul edilebilir. 3
Adnan Ataç
Adnan
Ataç